Doğum Sonu Uyum ve Annelik-Babalık Rollerinin Kazanılması

Doğum sonu, aileye yeni bir üyenin katılmasına bağlı olarak yeni bir düzenin kurulduğu dönemdir.

Doğum Sonu Uyum ve Annelik-Babalık Rollerinin Kazanılması

Doğum sonu, aileye yeni bir üyenin katılmasına bağlı olarak yeni bir düzenin kurulduğu dönemdir. Doğumdan sonra, anne yorgun, uykulu, heyecanlı ve telaş içinde olabilir. Yeni doğan bebeğine, doğum sonu rahatsızlıklara, ailedeki yeni düzene ve vücudundaki değişikliklere uyum sağlamak zorunda olan anne için bu dönem oldukça zor olabilir. 

Yeni doğum yapmış annelerin bebeğin gereksinimlerine cevap vermeden önce kendi fiziksel gereksinimlerinin karşılanmasını istemesi normaldir. Anne, ilk günlerde doğum nedeniyle yorgun olduğu, için başkasının yardımına ihtiyacı olmaktadır. Ancak ikinci günden sonra doğum sonu döneme uyum sağlamaya başlayan anne ilgisini artık bebeğe yöneltir. 

Annenin, bebeğine karşı bağlılık geliştirmesi doğum öncesi, doğum ve doğum sonrası dönemlerdeki bir çok faktörün etkisi altında olmaktadır. Bunları şöyle sıralamak mümkündür: 

Doğum öncesinde; gebeliğin planlı olması, bebek hareketlerinin hissedilmesi, annenin gereksinimlerinin yeterince karşılanması, bebek rüyalarının görülmesi gibi unsurlar bağlılık gelişimini olumlu yönde etkilemektedir. 

Doğum anında; yaşanan heyecan, bebeğin görülmesi, ve dünyaya yeni bir canlı getirmenin verdiği mutluluk, bağlılık gelişimini olumlu yönde etkilemektedir. Annenin doğuma hazırlanması, ağrı çekme döneminin ve doğumun çok güç olmaması, eşin ya da anneye yakın kişilerin ve hemşire desteğinin olması bağlılık için uygun bir ortam yaratmaktadır. 

Doğum sonrasında; bu dönem bağlılık geliştirilmesi açısından diğer iki dönemden daha fazla önem taşır. Doğumdan sonra bebeğin görülmesi ve onunla ilişkiye girilmesi anne-bebek ilişkisinin gelişmesini kolaylaştırır. 

Ebeveyn-bebek ilişkisinin olumlu geliştirilmesi açısından, bebeğin ilk birkaç ayı kritik bir dönem olarak kabul edilmektedir. Özellikle doğum sonrası ilk iki haftalık dönemde, bebekleri ile erken ve uzun süreli ilişkide bulunan annelerin bağlılığı daha çabuk, daha kolay ve daha olumlu yönde gelişmektedir. 

Annenin sağlık durumu, anneye sağlanan sosyal destek, aile içi huzur ortamı, annenin eğitim seviyesi, işi ve yaşı gibi özellikleri, doğumdan sonra annenin yeni rolüne ve bebeğine uyum sağlamasını etkileyen en önemli faktörleri teşkil etmektedir. 

Ayrıca doğumdan sonra ortalama 7-10 gün süren doğum sonu hüzünlü dönem, annenin doğum sonuna uyum sağlamasını etkilemektedir. Doğum sonu hüznünün belirtileri ise, depresyon, ağlama bozukluğu, endişeli tavırlar, fikir akışları, huzursuzluk, baş ağrısı ve duygusal yapıda ani değişikliklerin olmasıdır. Bu tabloya yorgunluk, rahatsızlık aşırı stres, hormonsal değişiklikler gibi etkenlerin eklenmesi doğum sonu dönemde uyum sürecinin uzamasına veya kötü yönde gelişmesine yol açmaktadır. Şayet aile içi huzur ortamı iyi düzeyde, anne, ailede anlayış ve destek görüyorsa genelde doğum sonu hüzün genellikle sıkıntısız atlatılır. 

Geç dönemlerde ortaya çıkan doğum sonu depresyonları ise tıbbi tedavi gerektirecek düzeyde daha ağır ve daha uzun sürmektedir.

Ebeveynlerin uyumunu ve rol kazanmasını kolaylaştıracak öneriler: 

  • Doğumdan sonra en kısa sürede bebeğinizi görmeye ve kucağınıza almaya çalışın,
  • Bebeğinizin gösterdiği davranışları (canlılık, hareketlilik, kuvvetli emme, arama, insan sesine dikkat etme vb.) ayırt etmeye ve değerlendirmeye çalışın,
  • Bebek, dünyaya gelmeden önce hayal ettiğiniz bebekle, gerçek bebeğinizden beklentilerinizi ve geleceği hakkındaki olumlu düşüncelerinizi eşinizle paylaşın.

Benzer Yazılar
Daha yeni Daha eski